
Bağlanma teorisi, yetişkinlerin romantik ilişkilerde yakınlığı algılayışı ve tepkileriyle ilgili olarak çocukluktakine paralel 3 ana bağlanma stili olduğunu ortaya koymaktadır.
Güvenli bağlanma, kaygılı bağlanma, kaçıngan bağlanma. Bağlanma stiliniz önemli ölçüde bebekken size nasıl bakıldığı ile ilgilidir. Ebeveynleriniz ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda yanınızdaysa, ulaşılabilirse, duyarlıysa güvenli bir bağlanma oluşur.
Duyarlılıkları değişkense, karışık mesajlar veriyorsa çoğunlukla kaygılı bir bağlanma gelişir. Uzak, sert, ulaşılmaz ise, ilişkide duyarsız bir yaklaşım varsa kaçıngan bağlanma gelişir.
Bağlanma çeşitleri ebeveynlerin bakım verme şekillerinin yanında, genlerin ve yaşam deneyimlerinin de etkisiyle şekillenmektedir.
Güvenli Bağlanma
Güvenli bağlanan bireyler yakınlık konusunda rahattır, çoğunlukla sevecen ve sevgi doludur. Uyum sağlandığında uzun süren ve ciddi bir ilişki kurar. Yaklaşımları dürüst ve tutarlıdır. Yakınlık kurmaktan korkmazlar ve şüpheci yaklaşımları yoktur. İletişim içerisinde karışık mesajlar vermez, daha net ve anlaşılır yaklaşıma sahiptir.
Kaygılı Bağlanma
Kaygılı bireyler yakınlık ihtiyacındadır. Çoğunlukla meşguliyeti ilişkiler üzerinedir. Partnerinin, sevgisine nasıl karşılık verdiğine yönelik endişe duyma eğilimindedir. Reddedilme üzerine yoğun kaygı yaşar. Etkin iletişim kurma konusunda zorluk yaşayabilir ve tepkisel davranışlar sergiler. Genellikle sevildiğini hissetmeye ihtiyaç duyar ve ilişkileri genellikle bu işaretleri aramak üzerine kuruludur.
Kaçıngan Bağlanma
Kaçıngan bireyler, yakınlığı özgürlüğe tehdit olarak algılar. Fazla yakınlıktan kaçınma eğilimindedir. Fiziksel ve duygusal olarak belli mesafeyi korumak ister. İlişki içerisindeyken derin bir yalnızlık hissedebilir. Birliktelikte tam ve yakın hissetmek bu bireyler için güçtür. Mesafeli olduğunda daha rahat hisseder ve duyguları bastırmak zorunda kalmaz.